Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan Ankara’nın Gündemi programına konuk oldu. Gökçek, sunuculuğunu TGRT Haber ve İhlas Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın yaptığı programda gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Başbakan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmesinin montaj olduğunu belirten Gökçek, “İnternette yayınlanan tapeleri dinliyorum. Başbakan diyor ki, ‘Oğlum dinleniyorsunuz.’ Ama bu Başbakanımız o kadar saf ki, her şeyi de konuşuyor telefonda. Yani hem ‘dinleniyorsunuz’ diyor hem de dinlendiğini bile bile ‘Oğlum şunu al getir, bunu götür’ falan diyor. Dinlendiğini bilen bir başbakan bunları nasıl söyler. Teknoloji öyle bir şey ki, sesleri yan yana yüklüyorlar, sonra basıyorlar düğmeye, cümleleri kuruyorlar. Bu söylenilenlerin hiçbir mantıkta yeri yok. İnternette yayınlanan ses kaydının ilk yarım dakikasını dinlediğimde ben de şok olmuştum. Ondan sonra dinlemeye devam ettiğimde montaj olduğunu anladım. Şimdi bunu değişik mizansenlerle yeniden desteklemeye çalışıyorlar” diye konuştu.
“İKİ KASET DE BENİM İÇİN SALLADILAR”
Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında internette yayınlanan ses kaydını dinletmesinin suç niteliği taşıdığını ifade eden Gökçek, kendisi ile ilgili yayınlanan kasetler için ise, “Ben, 1071 Malazgirt Bulvarı’nın açılışında Başbakanımız hakkında bir konuşma yaptım. Konuşmanın ardından hemen iki kaset de benim için salladılar. İnkar etmiyorum o ses benim. Ama aradaki makaslamalar hariç. İşlerine gelmeyen yerleri kesmişler. CHP’nin afişlerini sansürlediğimiz yok. Olay şu; ilgili firma, seçim öncesi siyasi bir afiş olacağı için kendi aralarında hukuki olup olmayacağı konusunda tartışmış. Sonra bize de sormuşlar. Bize de sorulunca, ben de bunu Mustafa ile karşılıklı bir diyalog olarak konuştum. O hukuk kısımlarını, tartışma kısımlarını tamamen makaslayıp çıkarmışlar. Oraları söylemiyorlar. Yani bunda ne var şimdi, cinayet mi işliyorum” değerlendirmesinde bulundu.
“BEN HÜSEYİN AYGÜN OLSAM, AYLİN NAZLIAKA OLSAM O YOLDAN GEÇMEZDİM”
1071 Malazgirt Bulvarı’nın Ankara trafiğini rahatlattığını kaydeden Gökçek, yol yapımına karşı çıkan CHP milletvekillerinin eleştirilerine, “Ankaralı her şeye layık. Biz burayı yaparken bazı CHP milletvekilleri bu yola karşı çıktı. Ben Hüseyin Aygün olsam, Aylin Nazlıaka olsam, onur meselesi yapar o yoldan geçmezdim. Bu ODTÜ’deki çocukları kandırdılar. Bu marjinal gruplar gerçekten zavallı çocuklar. Bu marjinal gruplar, o karşı çıktıkları uluslararası sermayenin oyuncağı durumundalar şuanda. Bunları sokağa dökenler, doğrudan doğruya Amerika’daki Neoconlar, İstanbul’daki baronlar. Bunlar sokağa çıkıp devrim yapıyoruz zannediyorlar. Biz oradan 600 küsur tane ağaç tahliye ettik. Bu ağaçların da çoğu çalı grubu. Bizim oraya 105 bin çalı grubu ağaç diktik. 1071 Malazgirt Bulvarı, dizayn açısından şuanda tartışmasız Ankara’nın en güzel bulvarı oldu. Açılış günü üniversitede eylem yapmaya karar verdiler. Bütün Ankara’yı davet ettiler. Hacettepe Üniversitesi dahil herkes geldi. Toplam 600 kişi toplayabildiler. Ankara’daki bütün marjinal grupları davet ettiler. ODTÜ’nün 26 bin nüfusu var. Bunlar zaten ODTÜ’nün içerisinde 250-300 kişi civarında. Bizim bulvarın adı 1071 Malazgirt olduğu için bir tanesi kafasına Bizans yeleği geçirmiş. Adama dokunmuş, Bizans doğumlu mudur nedir, bilmiyorum. Neye karşı çıkıyorlar anlamıyorum. CHP milletvekillerine sesleniyorum. Bizim Ankara’ya kazandırdığımız yeşilin CHP’li belediyeler zekatını yapmamıştır bile. Ben belediye başkanı olduğumda bundan 20 sene önce Ankara’da kişi başına 2 metrekare yeşil alan düşüyordu. Şuanda Ankara’da kişi başına tam 19 buçuk metrekare yeşil alan düşüyor. Eğer nüfus sabit olsa bu oran 39 metrekare olacaktı. Yani, biz Cumhuriyet tarihi boyunca Ankara’ya dikilen ağaç sayısı kadar ağacı her sene dikmişiz” diye cevap verdi.